Osmanlı Dönemi'nden kalma Odunpazarı Evleri, Eskişehir'in ilk yerleşim yerini
oluşturan tarihi evlerdir. Safranbolu, Beypazarı, Tahtalı, Göynük gibi Türkiye'nin
birçok yerinde rastlanan Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtırlar.
Odunpazarı semti Eskişehir'in güney kesimindeki tepelerin üzerine kurulmuştur.
Bademlik denilen bölgeye uzanır. Bir rivayete göre Eskişehir'e yerleşmeyi düşünen ilk
halk Odunpazarı ve şimdiki Porsuk Çayı'nın olduğu bölgeye birer koyun ciğeri asarlar.
Hangisi çok dayanırsa orayı yerleşim bölgesi seçeceklerdir. Odunpazarı'na asılan
ciğer daha geç bozulur ve ilk yerleşim burada oluşur.
Osmanlı örneklerini koruyan kent, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli
bitişik düzenli, cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak bir bütün olarak
günümüze kadar gelmiştir.
Odunpazarı konutları genelde iki tip olarak yapılanmıştır. İlk tip konutların girişleri
sokaktan, bahçeleri arkadadır. İkinci tip konutlar ise bahçeler önde, konutlar bahçe
içinde olacak şekilde; 1, 2 veya 3 katlı olarak yapılmışlardır. Konutlar genelde bir sofa
ve etrafındaki odalardan oluşmaktadır. Çok katlı konutlarda zemin kat, mutfak, depo
gibi servis hizmetlerine ayrılmış olup, yaşam üst katta sürmektedir. Konutların ön
cephelerindeki iki tarafa bakan pencereli köşe odası, daha büyük ve önemlidir.
Odunpazarı Meydanı'na bakan ve yoldan görünür bir bölgede Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi tarafından bir kültür merkezi projesi kapsamında evler aslına uygun olarak
restore edilmiş ve bu kapsamda ilk olarak 1 Aralık 2007 tarihinde Eskişehir Çağdaş
Cam Sanatları Müzesi faaliyete geçmiştir.